Haberler

Yerli tedarik sanayisinin elektrikli araçlarda yeni yatırımlara ihtiyacı var

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, yerli tedarik sanayi açısından 2025 yılının ilk altı aylık dönem değerlendirmesinin yanı sıra yeni yatırım planları, Türkiye’de üretim planları bulunan Çinli otomotiv markaları ile yerli tedarik sanayisinin güncel çalışmaları hakkında detaylı açıklamalarda bulundu.

Sektördeki tüm olumsuz dalgalanmalara rağmen 2025’in ilk yarısında yerli tedarik sanayisinin dirençli bir performans sergilediğini ve üretimdeki sınırlı düşüşe rağmen ihracatta ve iç pazarda elde edilen kazanımların sektörün esnekliğini ve adaptasyon gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu belirten TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, “Toplam otomotiv ihracatımız 16,59 milyar dolara ulaştı; bu da %10,1’lik bir artışa denk geliyor. Özellikle tedarik sanayi ihracatında %5,2’lik bir yükselişle 6,51 milyar dolar seviyesine çıkmamız, Türk otomotiv sanayinin küresel tedarik zincirindeki yerinin ne kadar sağlam olduğunu gösteriyor. Elbette şunu da hatırlatmak lazım; bugünkü ihracat rakamlarımız aslında 3-4 yıl önce aldığımız işlerin bir sonucu. Önümüzdeki yıllarda da ihracatımızın artarak devamını sağlamak için, yeni projeler almaya devam edebilmemiz şart. Aksi halde önümüzdeki yıllarda ihracat düşüşü kaçınılmaz olacaktır. Bugün yeni proje almakta zorlanıyoruz. Rakiplerimizle kıyaslandığımızda maliyetlerimiz rekabetçilikten uzak kalıyor. 2025 itibarıyla Türkiye, üretim adetleri açısından dünyada 10-11. sırada, satış bazında ise 14-15. sırada konumlanıyor. Bu sıralamalar, Türkiye’nin üretim kabiliyeti ve ihracat gücüyle küresel ligde istikrarlı bir oyuncu olmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu başarı, yalnızca büyük üreticilerin değil, aynı zamanda güçlü bir tedarik ekosisteminin ve nitelikli iş gücünün ortak başarısıdır” açıklamasında bulundu.

2025’in geri kalanında da daha yenilikçi, daha çevreci ve daha rekabetçi bir yaklaşımla çalışmalara devam ettiklerini vurgulayan Birinci, “Yeni nesil mobilite çözümleri ve batarya üretimi gibi alanlarda atılacak adımlar, Türkiye’nin rekabet gücünü daha da artırabilir. Ancak, Ar-Ge yatırımlarında beklenen hızda ilerlenemezse, küresel teknolojik trendlerin gerisinde kalma riski de göz ardı edilmemeli” dedi.

“Yeni yatırımlara geçilmesi kolay olmayacak”

Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren OEM’lerin yaklaşık %80 oranındaki komponent ihtiyacını yerli tedarik sanayisi tarafından karşılandığını belirten Birinci, “Özellikle konvansiyonel ürün gruplarında bu oran oldukça yüksek. Ancak elektrikli araçlar ve yeni nesil mobilite teknolojileriyle birlikte bazı yeni komponent gruplarında dışa bağımlılık artıyor. TAYSAD olarak üyelerimizi bu alanlara yatırım yapmaları konusunda teşvik ediyor, ihtiyaç duyulan teknolojik yetkinliklerin kazanılması için hem devlet teşvik mekanizmalarıyla hem de kümelenme projeleriyle süreci destekliyoruz. Bir noktayı unutmamalıyız; şu anda tedarik sanayinde artan bir kapasite boşluğu var. Mevcut yatırımlar tam kapasiteye ulaşmadan, yeni yatırımlara geçilmesi de çok kolay olmayacaktır.

TAYSAD üyesi firmaların Türkiye’de üretim çalışmaları devam eden Çinli markalarla temaslarını sürdürdüklerini ve bu doğrultuda markaların ürün gamı ve üretim takvimlerine özel tedarik hazırlıkları yaptıklarına değinen Birinci, yerli tedarik sanayisinin Çinli markaların yatırımlarına üretim kapasitesi ve teknolojik uyum açısından önemli ölçüde hazır olduğunu ifade etti.

“Maliyet rekabetine girebilecek durumda değiliz”

Çinli markaların yatırım kararlarının sadece üreticileri değil, onların birlikte çalıştığı küresel tedarikçileri de Türkiye pazarına yönelttiğini belirten Birinci, “Bu süreçte bazı yabancı tedarik firmalarının Türkiye’de yatırım ya da iş ortaklığı arayışı içinde olduğunu gözlemliyoruz. Yerli firmalarımız için bu durum teknoloji transferi, know-how paylaşımı ve ihracat bağlantıları açısından önemli fırsatlar sunuyor. Ancak bir noktayı atlamamalıyız, bugünkü maliyetlerle çok stratejik alanlar dışında, Çin’den ithal edilecek ürünlerle maliyet rekabetine girebilecek durumda değiliz” dedi.

Birinci, Çinli markaların fabrika yatırımları sonrasında artan üretim adetlerini, yerli tedarik sanayisinin kısa vadede mevcut üretim kapasitesiyle büyük ölçüde karşılanabilir göründüğünü ancak özellikle elektrikli araçlarda bazı ürün gruplarında yeni yatırımlara ihtiyaç olacağına dikkat çekti.

Yeni pazarlar çalışmaları sürüyor

Elektrikli araçların yaygınlaşması sonrasında ihracatta yeni pazarlara yönlendiklerini belirten Birinci, “Elektrikli araç üretiminde öne çıkan Çin, Hindistan ve Kuzey Amerika gibi pazarlara erişim konusunda çalışmalarımız artıyor. Özellikle Asya pazarlarında iş birliklerini artırmak ve Türk tedarik sanayisinin kalitesini bu coğrafyalara da taşımak önümüzdeki dönemin ana hedeflerinden biri olacak. Üyelerimizin Kuzey Amerika pazarından pay kazanmaları için de projeler başlattık” açıklamasında bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir