“Türkiye’de otomotiv sanayi yatırımları artmaya devam edecek”
Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, düzenlenen basın toplantısında 2023 yılı verilerinin açıklamasının yanı sıra Türkiye otomotiv sanayisinin gelişmesi için yapılması gerekenlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2023 yılına ilişkin verileri açıkladı. 2022 yılı verilerine göre toplam üretim yüzde 9 artarak 1 milyon 468 bin 393 adet olarak gerçekleşti. 2022’nin 12 aylık dönemine göre yüzde 18 artış sağlayan otomobil üretimi ise 952 bin 667 adede ulaştı. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 525 bin 963 adede yükseldi. Ticari araç grubunda, 2023 yılında üretim yüzde 5, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 7 azalırken ağır ticari araç grubunda yüzde 16 arttı. 2022 yılına göre ticari araç pazarı yüzde 35, ağır ticari araç pazarı yüzde 17, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 39 artış sağladı. 2023’te, bir önceki yıla göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 5 oranında artarken, otomobil ihracatındaki artış yüzde 16 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, toplam ihracat 1 milyon 18 bin 247 adet, otomobil ihracatı ise 663 bin 90 adet düzeyinde gerçekleşti. 2023’ün 12 aylık döneminde toplam pazar, 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 55 artarak 1 milyon 283 bin 952 adetten kapandı. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 63’lük artış sağladı ve 967 bin 341 adede ulaştı.
2023 yılının otomotiv sektörü için birçok tarihi rakamın elde edildiği bir sene olduğunu ve bu açıdan da herkesin son derece gururlu olduğunu vurgulayan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu yıllık değerlendirme hakkında “Öncelikle yatırımlardan başlamak gerekirse 2023 yılı birçok konuda birçok şirketin yatırım kararları aldığı, bazı yatırımların hayata geçtiği bir sene oldu. Ford Otosan’ın büyük yatırımı hayata geçti. Aynı zamanda Toyota’nın yeni C-HR’ı, Renault Türkiye ile ilgili gelecek planlarını açıkladı, Tofaş’ta Stellantis ile iş birliğini başlatma kararı aldı ve bunun uzantısında da yeni yatırımlarını açıklamaya başladı. Yatırım rakamlarımız da önemli, 2023 yılında 1 milyar 340 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdik. Otomotiv ana sanayi son 10 yılda 10 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirmiş oldu. 2023 yılında da 2022’ye göre yüzde 37’lik yatırım artışı oldu, yani 2022’de başlayan yatırımların aslında 2023’te de hız kazandığını gördük” açıklamasında bulundu.
“2023 yılını ihracatta birincilikle kapattık”
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu ihracat rakamlarıyla ilgili açıklamaları; “2023 yılında otomotiv sanayi olarak bütün indikatörlerimizde aslında olumlu yönde bir gelişme var. Tabi ihracatın asıl önemli tarafı parasal boyutu, 35 milyar dolarlık bir rakamla 2023 yılını birincilikle kapattık ama bu aynı zamanda Türk otomotiv sanayi açısından da bir rekor oldu. Bu 35 milyar liralık ihracat tutarı bugüne kadar otomotiv sanayinin Türkiye’de gerçekleştirdiği en yüksek değer oldu. Yüzde 15.8 yüzde 16 gibi toplam ihracattan aldığımız önemli bir pay var. Bunun için de çok önemli bir rakam Türkiye’nin ihracat hedeflerinde otomotiv sanayinin ne kadar önemli bir yer tuttuğunun bu 35 milyarlık değer bir göstergesi oldu. Tabi paralelde biz kilogram başına ihracatımızın değerini de artırıyoruz. Burada da 2022 yılında 10.2 dolar olan kilogram değerimiz 2023 yılında 11.2 dolara yükseldi ki Türkiye’nin toplam ihracatının 1.57 dolar kilo olduğunu düşünürsek otomotiv sanayinin yarattığı katma değer açısından bu da tabi çok önemli bir fark. İhracatın gelişimine bir de yıllar itibarıyla bakarsak da bugüne kadar gerçekleşen en büyük rakama ulaştık. Daha önce 2018 yılında 32.2 milyar dolarlık otomotiv sanayi ihracatı gerçekleşmişti.”
“İç pazarda yerli araç payı azaldı”
Yerli araç payının iç pazarda daraldığını açıklayan Cengiz Eroldu, “Bütün bu olan biten de aslında tek olumsuzluk iç pazarda yerli araç payının azalması. Burada da toplam taşıt araçlarında 2022 yılında yüzde 45 olan yerli payımız 2023 yılında maalesef yüzde 37’lere geriledi. Bunun da ağırlıklı olarak hafif araçlarda olduğunu görüyoruz. Otomobilde yüzde 39’dan yüzde 32’ye, hafif ticari araçlarda da yüzde 59’dan yüzde 46’ya bir gerileme var. Burada özellikle otomobil tarafı çok daha önemli çünkü hafif ticari araçlardaki gerilemenin sebepleri var, onları biliyoruz. Onlarla ilgili de yapılan yeni yatırımlar var. Dolayısıyla hafif ticari araçlarda tekrar eski konumumuza dönmemiz mümkün ama otomobil için ayrı bir bölüm açmamız lazım, bunu da toplantının ilerleyen bölümlerinde daha detaylı konuşacağız ama tabi biz yerli üreticiler olarak aslında ülke ekonomisi olarak da bu rakamların bu seviyeye düşmesi tabi ki dış ticaret açısından da son derece olumsuz etki yapıyor” dedi.
“Jeopolitik gelişmeler ve tedarik zinciri önemli”
Küresel ekonomide yavaşlama beklentilerinin olduğunu belirten Cengiz Eroldu, “Özellikle artan faizler artan enflasyon sonrasında küresel ekonominin önümüzdeki yıllarda daha yavaş seyretmesi bekleniyor. Bu özellikle ihracat ağırlıklı olan otomotiv sektörü açısından potansiyel sorunları da beraberinde getirebilir. Diğer taraftan ticaret ve sanayi politikaları özellikle Amerika, Çin ve Avrupa Birliği arasında devam eden güç ve ticaret savaşı var aslında. Bu biraz daha su üzerine çıkmaya başladı. Bunun da bütün ülkelere farklı seviyelerde olumlu olumsuz etkileri olacak. Bir diğer küresel gündem de yönetilmesi gereken konu da kuşkusuz jeopolitik gelişmeler ve tedarik zinciri. Özellikle son günlerde de gördük Ümit Burnu’ndan dolaşan bir lojistik herkes için bir sorun. Ama bu da tabi aslında fırsatları da beraberinde getiriyor çünkü bu jeopolitik riskleri daha iyi yönetmek ve tedarik zincirini daha iyi yönetmek için aslında daha uzak satıcılardan daha yakın satıcılara yönelik bir geçiş hareketi var. Bunun da aslında olumlu sinyallerini de görüyoruz.”
Çin’in marka algısı güçleniyor
Cengiz Eroldu’nun Çin pazarıyla ilgili açıklamaları, “Daha önce Avrupalılar’ın hâkim olduğu bir Çin otomotiv pazarı vardı. Bugün 2022’den itibaren bunun yüzde 50-50 olduğunu görüyoruz. Daha da artacaktır. İleride Avrupalılar’ın belki Çin’den daha fazla çıktıklarını da göreceğiz. İlk defa 2022 yılında Avrupa Birliği otomotiv ithalatında 1. sıraya yerleştiler ki orası bizim yerimizdi. Biz orada Türkiye olarak yerimizi Çin’e kaptırdık. Kendi üretimlerinin 2021’de 7.7’sini ihraç ederlerken, 2023’de 16’sını ihraç ettiler. Bu da aslında yaptıkları ihracatı ne kadar artırdıklarının göstergesi fakat ihracatlarının da yüzde 75’i içten yanmalı. Herkes Çin deyince her taraf elektrikli zannediyor ancak öyle değil. Bugün Çin pazarında da benzer görüntü var. Çin pazarında satılan 100 arabanın 75’i içten yanmalı, 25’i elektrikli.”
Türkiye ve Çin arasında ihracat ithalat açığı büyük
Cengiz Eroldu; “Türkiye açısından baktığımız zaman; Çin aslında otomotiv sanayi dışında ülke içinde bir sorun ticaret dengesi açısından. 2023’ün 11 ayında biz Çin’den 41.7 milyarlık ithalat yaparken yalnızca 3 milyar dolarlık ihracatımız var. Çok büyük bir açık var ve bu gittikçe de büyüyor görüyorsunuz. Türkiye’nin Çin ile olan ticaret açığı 2019’da 16 milyar dolarken şu anda 2023’ün 11 ayında 38 milyara gelmiş. Bu demek ki yılı da 42-43 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı ile kapatacağız. Bu sürdürülebilir bir şey değil.
Otomotivde de 2023’ün ilk 11 ayında 2.2 milyar dolarlık açığımız var. Yani biz 21 milyon dolarlık parça ihraç etmişiz. Karşısında da 2.2 milyar dolarlık Çin’den parça ve otomobil almışız. Dediğim gibi bu yalnızca otomotiv sanayinin değil aslında Türkiye açısından makine sektörünü de ilgilendiren, her türlü yan sanayiyi ilgilendiren bir şey. Birçok alanda Çin ile Türkiye arasında çok olumsuz bir denge olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan baktığımız zaman bizim otomobil ithalatımızda da Çin hiç yok 2019 yılında. Şu anda yüzde 7’lik bir pay alıyor ama ne almışız biz Çin’den? Öyle baktığımız zaman da yüzde 78’ini içten yanmalı almışız, yüzde 1’i plug-in hibrit, yüzde 2’si hibrit, yüzde 20’si de elektrikli. Zaten son dönemde Sanayi Bakanlığı bu işin elektrikli tarafına müdahale etti. Fakat burada da içten yanmalının ne kadar büyük olduğunu ve büyümeye devam ettiğini görüyoruz. Çok rekabetçi rakamlarla geliyorlar. Bizim açıkçası ülke sanayine -yalnızca ama dediğim gibi otomotiv değil diğer sanayilerle birlikte- yaratacağı bir risk olarak görüyoruz bu durumu. Bu da bizce 2024 yılında yönetilmesi gereken bir diğer konu çünkü yalnızca elektrikli arabalara konulan birtakım uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye’nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor” dedi.
“2024 yılında artış öngörüyoruz”
2024 yılı öngörüleri hakkında Cengiz Eroldu; “Biz 2023 yılını artışlarla kapattık. Toplantının başında hep beraber gördük. Bizim 2024 yılında da ilk tahminimiz ihracatta büyüme trendinin devam etmesi. Burada yüzde 5 – yüzde10 civarında, 2024 yılı üzerine bir artış öngörümüz var. Üretimin de gene yüzde 3 ve 6 arasında yani bir buçuk milyonun üzerine çıkmasını bekliyoruz. Toplam ihracatında bir milyondan bir milyon yüz binlere doğru hareket etmesini bekliyoruz. Bu açıdan da 2024 beklentimiz ihracat ve üretim anlamında pozitif” açıklamasında bulundu.